Çin Halk Cumhuriyetin Tarihçesi

 

Tarihçe

Çin tarihi

Tarih öncesi

Arkeolojik kanıtlar; erken hominitlerin 2,24 milyon ile 250.000 sene önce arasında Çin'de yaşadıklarını gösterir. Ateş kullanmasını öğrenmiş bir Homo erectus olan Pekin Adamı'nın hominit fosilleri, Pekin'e yakın Zhoukoudian mağarasında bulundu; fosiller, 680.000 ile 780.000 sene önce arasına tarihlendirilmiştir.[31] 125.000-80.000 sene öncesine tarihlendirilen bır Homo sapiens'in fosilleşmiş dişleri, Hunan-Dao İlçesi'ndeki Fuyan Mağarası'nda bulundu. Çin proto-yazısı; MÖ 7000 civarında Jiahu'da,MÖ 6000 civarında Damaidi'de, MÖ 5800-5400'de Dadiwan'da ve 5. binyılda Banpo'da vardı. Bazı araştırmacılar, MÖ 7. binyıla dayanan Jiahu sembollerinin en erken Çin yazı sistemini oluşturduğunu ileri sürmektedir.

Erken hanedan yönetimi


Geç Shang Hanedanı'nın başkenti Yinxu'nün kalıntıları (MÖ 14. yüzyıl).
Çin geleneğine göre ilk hanedanlık, MÖ 2100 civarında ortaya çıkmış Xia Hanedanı idi. 1959'da yapılan bilimsel kazılar kapsamında Hunan-Erlitou'da Tunç Çağı sitelerinin bulunmasına kadar bu hanedanlığın tarihçiler tarafından mitolojik olduğu varsayılırdı. Bu sitelerin Xia Hanedanı'na veya aynı dönemden diğer bir kültüre ait olup olmadığı hala kesinleştirilmemiştir. Bunun ardındaki Shang Hanedanı, kendi çağına ait kayıtlarla varoluşu kanıtlanmış en erken hanedanlıktır. Shanglar; MÖ 17. ile 11. yüzyılları arasında doğu Çin'deki Sarı Nehir'in ovası üzerinde kendi egemenliğini sürdürdü. MÖ 1500'e kadar dayanan ve Shanglara ait fal yazıtları, yazılı Çincenin şu ana kadar bulunmuş en eski türünü oluşturur ve çağdaş Çince karakterlerin doğrudan atasıdır.
Shang Hanedanı, MÖ 11. ile 5. yüzyılları arasında kendi egemenliğini sürdüren Zhou Hanedanı tarafından fethedildi, ancak bu dönem boyunca merkezi otorite, feodal savaş ağaları tarafından yavaş yavaş aşındırıldı. Sonunda zayıf hale getirilen Zhou devletinden birçok bağımsız devlet ortaya çıktı; bunlar, 300 senelik İlkbahar ve Sonbahar Dönemi boyunca sürekli birbirine karşı savaşta bulundular ve sadece ara sıra Zhou kralına hürmet gösterirlerdi. MÖ 5.-3. yüzyılları arasındaki Savaşan Devletler Çağı'nda günümüz Çin olarak bilinen topraklarda her biri kendi kralına, bakanlığına ve askeriyesine sahip yedi farklı güçlü egemen devlet mevcuttu.

İmparatorluk Dönemi


Çin'in İlk İmparator'u Çin Şi Huang, Savaşan Devletleri bir araya getirip Çin Seddi'ni kurmasıyla bilinir. Ancak setin günümüzdeki yapısının çoğu Ming Hanedanı'na dayanır.
Suzhou Klasik Bahçeleri
Günümüz Xi'an kentindeki İlk Çin İmparatoru'nun Mozolesi dışarısında keşfedilen Toprak Askerler (MÖ 210 civarı).
Savaşan Devletler Çağı, Qin devletinin diğer altı krallığı fethedip ilk birleşik Çin devletini kurmasıyla MÖ 221'de sona erdi. Kral Çin Şi Huang, kendisini Çin Hanedanı'nın "İlk İmparator"u (Qín Shǐhuáng ya da Shǐ Huángdì) olarak ilan etti. Başta Çince karakterlerin, ölçü birimlerinin, yol genişliğinin (araba aksı uzunluğu kadar) ve para biriminin zorla standartlaştırılması olmak üzere Qin devletine ait legalist reformlar tüm Çin çapında uygulandı. Hanedan ayrıca Guangksi, Guangdong ve Vietnam'daki Yue kabilelerini fethetti. Çin Hanedanı sadece 15 yıl sürdü; İlk İmparator'un sert, otoriter politikalarının yaygın isyanlara yol vermesi nedeniyle onun ölümünden kısa süre sonra Hanedan düştü.Xianyang'daki imparatorluk kütüphanesinin yakıldığı yaygın bir iç savaş sonrasında Han Hanedanı, tüm Çin'i yöneten güç olarak ortaya çıktı. MÖ 206 - MS 220 arasında Çin'i yöneterek, kendi nüfusu arasında günümüzde yine Han Çinlisi etnik grubunun adlandırılmasıyla hatırlattırılan kültürel bir kimlik oluşturdu. Hanlar; Orta Asya, Moğolistan, Güney Kore ve Yünnan'e kadar ulaşan askeri kampanyalarla ve Nanyue'den Guangdong ile kuzey Vietnam'ın geri kazanılmasıyla imparatorluğun topraklarını büyük oranda genişletti. Hanların Orta Asya ile Soğdiana'daki müdahaleleri, İpek Yolu'nun kara yolunun kurulmasına yardımcı oldu (bu, önceden Hindistan'a gitmek için Himalaya Dağları'ndan geçen yolunun yerini aldı). Han Hanedanı zamanla giderek Antik Dünya'nın en büyük ekonomisi oldu. Hanların ilk baştaki desentralizasyonu ve Konfüçyüsçülüğün lehine Qin legalist felsefesinin uygulanmasına resmî olarak son verilmesine rağmen, Qin'in legalist kuruluşları ve politikaları Han hükûmeti ve bunun ardılları tarafından kullanılmaya devam etti.

Han Hanedanı'nın sonunun ardından Üç İmparatorluk olarak bilinen, çekişmelerle dolu bir dönem başladı. Bu dönemin merkezindeki şahıslar, Çin edebiyatının Dört Büyük Klasik Romanı'nın birinde ölümsüzleştirildi. Dönemin sonunda Wei, Jin Hanedanı tarafından hemen devrildi. Jin de gelişimsel olarak engelli olan İmparator Hui'nin tahta çıkmasıyla çıkan Sekiz Prens Savaşı'nda çöktü. Sonradan Beş Barbar, Çin'in kuzeyini ele geçirip bu toprakları 16 Krallık idaresi altında yönetti. Siyenpiler, bu krallıkları Kuzey Vey olarak birleştirdi. Bunun imparatoru Xiaowen, kendi öncelinin uyguladığı aparthayd politikalarını geri çevirdi ve kendi vatandaşları üzerine köklü bir Çinleştirme uygulayarak, bunları büyük oranda Çin kültürüne entegre ettirdi. Güneyde General Liu Yu, Liu Song'un lehine Jin'in geri çekilmesini sağladı. Bu devletlerin çeşitli ardılları sonradan Güney Kuzey Hanedanları olarak bilindi. Bu her iki alan, 581'de Sui Hanedanı tarafından en sonunda yeniden birleştirildi. Suiler, Han'ın Çin üzerindeki egemenliğini geri getirmenin yanı sıra Çin'in tarımını ve ekonomisini düzenledi, Büyük Çin Kanalı'nı inşa ettirdi ve Budizme mensup oldu. Buna rağmen Sui Hanedanı, hem kamu işlerin mecburi görev olarak yapılmasının hem de Kore'ye karşı savaş kaybetmenin patlak verdiği yaygın huzursuzuklar nedeniyle hızlı şekilde çöktü.
Song Hanedanı altında Bianjing (günümüz Kaifeng) şehrindeki günlük hayatı gösteren Nehirde Bahar Festivali boya resminden bir detay (12. yüzyıl).


Sonraki Tang ile Song hanedanlıkları altında Çin; ekonomisi, teknolojisi ve kültüründe bir altın çağa girdi. Tang İmparatorluğu, Batı Bölgeleri ve İpek Yolu üzerindeki kontrolü geri kazandı ve başkenti Çangan'ı kozmopolit bir merkez hâline getirdi. Bunlara rağmen, 8. yüzyılda yer alan An Luşan İsyanı nedeniyle büyük oranda harap edildi ve güçsüz hale getirildi. 907'de yerel askeri valiler kontrol edilemez hale gelince Tang tümüyle çöktü. Song Hanedanı, 960'ta Çin'deki ayrılıkçı duruma son vermesiyle Song ile Kidan Liao arasında bir güç dengesine yol verdi. Song, kâğıt para dağıtan Dünya tarihindeki ilk hükûmet ve kalıcı bir donanma kuran ilk Çin devletiydi; donanmanın kuruluşu, gelişmiş gemi inşa endüstrisi ve deniz ticaretiyle sağlandı. 10. ile 11. yüzyılları arasında, çoğunlukla merkez ve güney Çin'de pirinç ekiminin yaygınlaşması ve bol miktarda gıda fazlasının üretimi sayesinde Çin'in nüfusu 100 milyona ulaşarak iki katında büyüdü. Tang Hanedanı'nda Budizmin çoğalmasına tepki olarak Song Hanedanı ayrıca Konfüçyüsçülüğün yeniden canlandırılmasına şahit oldu;peyzaj sanatı ve porselenin yeni olgunluk ve karmaşıklık seviyelerine ulaşmasıyla sanat ve felsefede de önemli gelişmeler yer aldı. Ancak Song ordusunun askeri zayıflığı, Curçen Kin Hanedanı tarafından gözlemlendi. 1127'de İmparator Huizong ve başkent Bianjing, Kin-Song Savaşları sırasında ele geçirildi. Geri kalan Songlar güney Çin'e çekildi.

13. yüzyılda Çin, Moğollar tarafından fethedildi. 1271'de Moğol hanı Kubilay Han, Yuan Hanedanı'nı kurdu; Yuanlar, 1279'da Song Hanedanı'nın son kalıntılarını fethetti. Moğollar tarafından ele geçirilmesinden önce Song Çini'in nüfusu 120 milyon vatandaştan oluştu; 1300'deki nüfus sayımına göreyse bu sayı 60 milyona düştü. Zhu Yuanzhang isimli bir köylü, 1368'de Yuan Hanedanı'nı devirdi, sonra Ming Hanedanı'nı kurup kendini Hongwu İmparatoru olarak atadı. Ming Hanedanı altında Çin, yine bir altın çağı yaşadı; Dünya'nın en güçlü donanmalarından birini ve zengin ve müreffeh bir ekonomi kurdu; üstelik sanat ve kültür aleminde büyük gelişimler yer aldı. Bu dönem sırasında Zheng He, dünyanın çeşitli yerlerinde, Afrika'ya kadar ulaşan hazine seferleri yürüttü.

Ming Hanedanı'nın ilk yıllarında Çin'in başkenti Nankin'den Pekin'e alındı. Kapitalizmin ilk tomurcuklarının dikilmesiyle Wang Yangming gibi filozoflar, bireycilik ve dört mesleğin eşitliği gibi kavramlarla Neokonfüçyüsçülüğü eleştirel şekilde daha fazla geliştirdi. Alim-memur tabakası, vergi boykotu hareketleri kapsamında sanayi ve ticaretten destekleyici bir kuvvet oluşturdu; bu dönem boyunca yer alan kıtlıkların yanı sıra hem Japonya'nın Kore'ye ele geçirmesi (1592-98) hem de Mançu işgallerine karşı savunma zorunluluğuyla beraber bunlar, tükenmiş bir hazineye yol verdi.

1644'te Pekin, Li Zicheng önderliğindeki köylü isyancı güçlerden oluşan bir koalisyon tarafından fethedildi. Şehrin düşüşüyle Chongzhen İmparatoru intihar etti. O dönemde Ming Hanedanı generali Wu Sangui ile ittifakta bulunan Mançu Çing Hanedanı, Li'nin kurduğu kısa ömürlü Shun Hanedanı'nı devirdi, sonra da Çing Hanedanı'nın yeni başkenti olarak atanan Pekin şehri üzerindeki kontrolü ele geçirdi.

Hanedan yönetiminin sonu


Taiping Ayaklanması (1850–1864)'nın 19. yüzyıl tasviri.
1644'ten 1912'ye kadar süren Çing Hanedanı, Çin'in en son imparatorluk hanedanlığıydı. Ming'in fethi (1618–1683) 25 milyon insanın hayatına mal oldu, Çin ekonomisi de büyük ölçüde küçüldü.Güney Ming'in sonunun ardından Çungar Hanlığı'nın fethiyle Moğolistan, Tibet ve Şincan da imparatorluğun topraklarına eklendi. Çing karşıtlığına karşı sıkı önlem olarak tarıma değer veren ve ticareti kısıtlayan bir politikanın uygulanmasıyla merkezi otokrasi güçlendirildi; ayrıca "Haijin" ("deniz yasağı") ve Edebi Engizisyon'la temsil edilen ideolojik kontrollar da uygulandı; bunlar, sosyal ve teknolojik durgunluğa neden oldu. 19. yüzyılın ortasında Çing Hanedanı, Britanya ve Fransa ile girilen Afyon Savaşları'nda Batı emperyalizmine maruz kaldı. Çin, Eşitsiz Antlaşmaların ilki olan 1842 Nanking Antlaşması çerçevesinde tazminat ödemeye, antlaşma limanlarını açmaya, yabancı uyruklu bireylere dış dokunulmazlık vermeye ve Hong Kong'u Britanya'ya devretmeye zorunda kaldı. Birinci Çin-Japon Savaşı'ysa (1894–95) Çing Çini'nin Kore Yarımadası üzerindeki etkisini kaybetmesiyle ve Tayvan'ın Japonya'ya devredilmesiyle sonuçlandı.
Sekiz Devlet İttifakı; yabancı karşıtı Boxer'ları ve bunların Çing destekleyicilerini yenmek amacıyla Çin'i ele geçirdi.

Özellikle 1850'lerda ve 1860'larda güney Çin'i harap eden başarısız Taiping Ayaklanması'yla ve kuzeybatıdaki Dungan İsyanı (1862–77)'yla Çing Hanedanı, on milyonlarca insanın öldüğü iç huzursuzluklar yaşamayı başladı. 1860'lardaki Kendini Güçlendirme Hareketi, ilk başta başarılı olsa da, 1880'ler ve 1890'larda bir dizi askeri yenilgiden dolayı birçok aksiliğe uğradı.

19. yüzyılda büyük Çin diasporası başladı. Dış göçünün oluşturduğu nüfus kayıplarına ek olarak çeşitli çatışmalar ve afetlerden dolayı Çin nüfusu büyük oranda düştü; ör. 9 ile 13 milyon arasında kişinin öldüğü 1876–79 Kuzey Çin Kıtlığı. 1898'de Guangxu İmparatoru, modern bir meşrutî monarşinin kurulması yönünde bir reform planı tasarladı; bu planlar ancak İmparatoriçe Cixi tarafından engellendi. 1899–1901'deki tâlihsiz yabancı karşıtı Boxer Ayaklanması, Hanedan'ı daha fazla zayıflaştırdı. Cixi'nin bir reform programına destek vermesine rağmen 1911–1912 Xinhai Devrimi, Çing Hanedanı'nın sonunu getirdi ve Çin Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlandı.

Çin Cumhuriyeti (1912–1949)


Sağdaki, modern Çin'in atası Sun Yat-sen. Soldaki sonradan Çin Cumhuriyeti Devlet Başkanı olarak atanan Çan Kay-şek.
Çan Kay-şek'le Mao Zedong; 1946'da II. Dünya Savaşı'ndan sonra birbirine kadeh kaldırırken.
1 Ocak 1912 tarihine Çin Cumhuriyeti kuruldu, Kuomintang (KMT veya Milliyetçi Parti)'dan Sun Yat-sen de geçici devlet başkanı olarak atandı. Ancak başkanlık sonradan eski Çing Generali Yuan Shikai'ye verildi ve bu 1915'te kendisini Çin'in İmparatoru olarak ilan etti. Toplum tarafından yaygın kınama görmenin yanı sıra kendi Beiyang Ordusu'ndan karşıtlıkla karşı karşıya gelince görevden çekilip cumhuriyeti yeniden kurmaya zorunda kaldı.

Yuan Shikai'nın 1916'daki ölümünün ardından Çin, politik olarak parçalanmıştı. Pekin'deki hükûmeti uluslararası olarak tanınsa da neredeyse güçsüzdü, zira kendi topraklarının çoğu bölgesel savaş ağalarının kontrolü altındaydı. 1920'lerin sonlarında Kuomintang, o zamanlar Çin Cumhuriyeti Harp Akademisi müdürü olan Çan Kay-şek önderliği altında "Kuzey Seferi" olarak bilinen bir dizi askeri ve politik manevra vasıtasıyla ülkeyi kendi kontrolü altında birleştirmeyi başardı. Kuomintang, ülkenin başkentini Nankin yaptı; ayrıca Sun Yat-sen'in Çin'i modern, demokratik bir devlete dönüştürmeye yönelik San-min programında özetlenen orta düzey siyasi kalkınma aşaması olarak "siyasi vesayet"i uyguladı. Çin'deki siyasi bölünmeler; 1927'den beri Kuomintang'ın Komünist Halk Kurtuluş Ordusu'yla (HKO) çatıştığı Çin İç Savaşı'nda Çan Kay-şek'in mücadelelerini zorlaştırdı. Kuomintang, özellikle HKO'nun Uzun Yürüyüş sırasında geri çekilmesiyle İç Savaş'ı ilk başta başarılı şekilde devam etti, ancak Japonya'nın işlediği saldırılardan ve 1936 Xi'an Olayı'ndan dolayı Çan Kay-şek, Japon İmparatorluğu'yla yüzleşmeye zorunda kaldı.

II. Dünya Savaşı'nın savaş alanlarından birini oluşturan İkinci Çin-Japon Savaşı (1937-1945) kapsamında Kuomintang, HKO ile tedirgin bir ittifaka girmeye mecbur kaldı. Japon güçleri, sivillere karşı çok sayıda savaş zulmü işledi ve 20 milyona kadar Çinli sivil öldü. Kaldı ki Nankin şehrinde Japon işgalı sırasında 200.000 Çinlinin katledildiği tahmin edilmektedir. Savaş boyunca Çin; Britanya, ABD ve Sovyetler Birliği'yle beraber ortak vesayette ("güçlülerin vesayeti") bulundu ve bunlar, Birleşmiş Milletler Beyannamesi'nde "Dört Büyük" unvanıyla tanındılar. Çin, üç diğer büyük güçle beraber II. Dünya Savaşı'ndaki Müttefik Devletler'in biriydi ve Savaş'ın ana galiplerinden biri olarak sayılır. 1945'te Japonya'nın teslim oluşunun ardından Pescadores Adaları dahil olmak üzere Tayvan, Çin yönetimine geri devredildi. Çin, savaşın bir fatihi olarak çıksa da savaşın sonunda savaştan tahrip olmuş ve maddi olarak boşaltılmış durumdaydı. Kuomintang ile Komünistlerin arasında devam eden karşılıklı güvensizlik, iç savaşın yeniden başlamasına yol verdi. 1947'de anayasal yönetim kuruldu, ancak devam eden huzursuzluklar nedeniyle Çin Cumhuriyeti Anayasası'nın birçok kanuni hükmü Çin anakarasında hiçbir zaman yürürlüğe girmedi.

Çin Halk Cumhuriyeti (1949–günümüz)

Mao Zedong, 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan ederken.

Çin İç Savaşı kapsamındaki esas çatışmalar 1949'da sona erdi; Çin Komünist Partisi, Çin anakarasının çoğu üzerindeki egemenliği kazanırken Kuomintang'ın Anakara'dan geri çekilmesiyle bir tek Tayvan, Hainan ve bunların etrafındaki adalar, Çin Cumhuriyeti'nin yönetimi altında kaldı. 21 Eylül 1949 tarihinde Komünist Parti Genel Sekreteri Mao Zedong, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etti. Bunun ardından 1 Ekim'de Tiananmen Meydanı'nda kitlesel bir kutlama yer aldı; 1 Ekim böylece yeni ülkenin ilk Milli Günü olarak yapıldı. 1950'de Halk Kurtuluş Ordusu, Hainan'ı Çin Cumhuriyeti'nden ele geçirmeyi ve Tibet'i kendi topraklarına dahil etmeyi başardı. Buna rağmen, 1950'ler boyunca geride kalmiş Kuomintang kuvvetleri Batı Çin'de isyan yürüttü. ABD kaynaklarında Çin HC'nin kuruluşu, o dönemdeki ABD devlet politika belgelerinde yansıtıldığı gibi sıkça "Çin'in kaybı" (İngilizce: the loss of China) olarak nitelendirilir; Chomsky gibi düşünürler, bunun McCarthyciliğin başlangıcı olduğunu ileri sürer.

Rejim, 1 ile 2 milyon arasında özel mülk sahibinin idam edilmesine sebep olan toprak reformuyla köylü sınıfın arasındaki popülerliğini pekiştirdi. Onun liderliği altında Çin, bağımsız bir sanayi sistemi ve kendi nükleer silahlarını geliştirdi. Çin nüfusu 550 milyondan 900 milyondan fazlaya yükselerek neredeyse iki katında arttı. Buna rağmen, büyük ölçekli ekonomik ve sosyal reform projesi olarak öngörülen Büyük İleri Atılım, 1958 - 1961 arasında çoğunun sebebi açlıktan ölme olan 45 milyon civarında insan hayatı kaybıyla sonuçlandı. 1966'da Mao, ittifaklarıyla beraber 1976'daki kendi ölümüne kadar süren on yıllık siyasi suçlama ve toplumsal karışıklığa patlak veren Kültür Devrimi'ni başlattı. Ekim 1971'de Çin HC, Çin Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler'deki yerini aldı; üstelik Çin Cumhuriyeti'nin Güvenlik Konseyi'ndeki yerini alıp daimi Güvenlik Konseyi üyesi oldu.

Mao'nun ölümünden kısa süre sonra Dörtlü Çete tutuklanıp Kültür Devrimi'nin aşırılıklarından sorumlu tutuldu. 1978'de Deng Şiaoping iktidara geldi ve köklü ekonomik reformlar başlattı. Komünist Parti, vatandaşların kişisel hayatları üzerindeki hükûmet kontrolünü gevşedi; komünlerse özel arazi kiralamanın lehine kademeli olarak yürürlükten kaldırıldı. Bu, Çin'in planlı ekonomiden pazarı giderek açılan bir ortama doğru geçişini işaretledi. Çin, şu anki anayasasını 4 Aralık 1982 tarihinde kabul etti. 1989'da Tiananmen Meydanı'nda düzenlenen öğrenci protestolarına karşı uygulanan şiddetli müdahaleler, Dünya'nın çeşitli ülkelerinden Çin hükûmetine yönelik kınama ve yaptırımlara yol verdi.

1990'larda Jiang Zemin, Li Peng ve Zhu Rongji ülkeye önderlik etti. Onların yönetimi altında Çin'in ekonomik performansı, tahminen 150 milyon köylünün yoksulluktan çıkarılmasını ve %11,2 oranında yıllık ortalama gayri safi yurt içi hasıla artışının sürdürülmesini sağladı. Ülke 2001'de resmen Dünya Ticaret Örgütü üyesi oldu ve 2000'lerde Hu Cintao ile Vın Ciabao önderliği altında yüksek ekonomik büyüme oranını devam ettirmeyi başardı. Bu hızlı büyüme ancak ülkenin doğal kaynaklarını ve çevresini de ciddi şekilde etkiledi ve büyük oranda sosyal deplasmana neden oldu. 2000'lerin sonlarında ekonomik krize rağmen yaşam standartları hızlı şekilde artmaya devam etti, fakat merkezi politik denetim sıkı kaldı.

2012 için planlanan on yıllık Komünist Parti liderliği değişimi hazırlıkları, hizipler arası anlaşmazlıklar ve siyasi skandallarla işaretlendi. Çin'in Kasım 2012'deki 18. Çin Komünist Partisi Ulusal Kongresi sırasında Şi Cinping, Hu Cintao'nun yerine Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri olarak atandı. Şi'nin altında Çin hükûmeti, yapısal istikrarsızlıklara ve yavaşlayan büyümeye maruz kalan ekonomiyi reform etmeye yönelik büyük ölçekli girişimlerde bulunmaya başladı. Şi-Li Yönetimi üstelik tek çocuk politikasına ve cezaevi sistemine ilişkin köklü reformlar ilan etti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çin 'tek çocuk politikası'nı esnekleştiriyor

Anka Kuşu'nun Dansı (Dance of The Phoenix) (且听凤鸣) - (2020)

5 grafikle Çin'de aile hayatı: Evlilikler mi artıyor, boşanmalar mı?